top of page

"Monte Cristo Kontu" - Çankaya Sahne

Fuaye Ankara seyirci topluluğu olarak 10 Eylül 2024 Salı akşamı Çankaya Sahne'deydik. Ozan Altuntaş tarafından oyunlaştırılıp dramaturjisi yapılan ve Mehmet Atay'ın rejisini üstlendiği "Monte Cristo Kontu" oyununu izledik. Ayrıca sahne arkasında partner olan bu ikili, aynı zamanda sahne üzerinde de uyum içinde eseri izleyiciye aktarıyor.


“Denizin havasına, özgürlüğe, ufka, enginliğe, sonsuzluğa alışmış bir insan için hapis yatmanın ne demek olduğunu bilir misiniz? Ama şimdi, özgürlüğüme kavuşacağım dünyanın karşısına sadece bir adam olarak değil, bir fikir olarak çıkacağım ve adaleti sağlayacağım. Herkes bilsin ki ben ölmedim. Sadece bir hücrede bekledim.


Sohbetimize, 2019 yılından bu yana pandemi sürecine rağmen hızla büyüyen Çankaya Sahne'yi tanıyarak başladık. Mehmet Atay, gençlerin sahneye çok şey kattığını ve katkılarının devam ettiğini belirtti. Üretkenliklerini ve yenilikçi fikirlerini gençlere borçlu olduklarını dile getirdi. Son iki sezondur Othello ve Kral Lear gibi klasik eserler ile Köpek Kalbi gibi uyarlamalarla belirli bir izleyici kitlesi toplayan Çankaya Sahne, üretimlerine hız kesmeden devam ediyor. Yakın gelecekte Kafka'nın Şato'su ve Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sı da Çankaya Sahne'de seyirciyle buluşacak.


Uyarlama tercihleriyle ilgili sorularımızı Ozan Altuntaş'a yönelttik. Oyun, kısa bir sürede sahneye uyarlanmış olmasına rağmen, popüler kültürden farklı ve başarılı bir şekilde sahneye taşınmış. Daha önce tiyatro sahnesine uyarlanmayan bu eserin film ve dizi uyarlamalarında Edmond Dantès'in sadece kont olduktan sonraki hayatına odaklanılırken, Çankaya Sahne'de izlediğimiz bu versiyonda, Edmond'un karakterine yön veren hapishane günlerine odaklanılmış. İntikam hırsıyla dolarken hayatında önemli bir yer edinen papazı da tanımış olduk. İki ciltlik devasa bir eserden böylesine kilit bir bölümü alıp seyirciye sunmak, yenilikçi ve izleyiciyi tatmin eden bir tercih olarak karşımıza çıkıyor.


Özel tiyatronun kısıtlı imkanlarını avantaja çeviren ekip, hapishanedeki sıkışmışlık hissini vermek için duvarlar kullanmak yerine hayali sınırlar, ışıklar ve anlamlı bir dekor ile başarılı bir çözüm sunmuş. Fuaye sohbetimizde uzun süre dekor üzerine konuştuk. İçi boş, gösterişli oyunlar yerine her ayrıntısı düşünülmüş ve kısıtlı imkanlara rağmen yaratıcı çözümlerle zenginleştirilmiş bir eser izlediğimizi söyleyebiliriz. Bu da biz seyircileri değerli hissettiriyor.


Başta Ozan Altuntaş ve Mehmet Atay olmak üzere tüm Çankaya Sahne ekibine teşekkür ederiz.

6 görüntüleme

Comments


bottom of page