Gözbağcı - Animus Tiyatro - Çankaya Sahne
- fuayeankara

- 18 Tem
- 2 dakikada okunur
Sezonun son fuaye söyleşilerinden birini Animus Tiyatro ekibinin Gözbağcı oyunuyla gerçekleştirdik. Çankaya Sahne'deki oyundan sonra ekiple bir araya gelerek Gözbağcı'yı her yönüyle konuşma fırsatı yakaladık.

“Kübra, Ankara’da bir yuvada büyümüş, sihirbazlıkla tanışmış, evlatlık verilmiş. Büyücü, hokkabaz dense de o ısrarla Gözbağcı olmak istemiş. Bazen gülmüşler ona, bazen kızmışlar, bazen acımışlar ama en çok da anlamamış, dışlamışlar. Herkesin biraz sevdiği ama kimsenin istemediği Kübra, aramış taramış ama ait olduğu yeri bir türlü bulamamış. Ne doğduğu yerde, ne büyüdüğü ailede, ne de aşklarında. Denemekten hiç vazgeçmemiş, sihirbazlığına tutunmuş sıkıca. Kübra’nın içi içine sığmaz, taşar taşar ve aşar da bazen. 5 kilometrelik bir hayatın içinde unutmak istediği öyle şeyler biriktirir de bi anılarını yok edemez gözbağcılığıyla. Ancak bu akşam unutmak için en büyük numarasını yapacaktır karşınızda.”
Beş yıllık bir geçmişi olan metin Sertaç Sayın'ın kaleminden çıkıyor. Küçük yaşlarından itibaren topladığı anılarıyla temelini atıp Gözbağcı Kübra'yı yaratan Sertaç Sayın, metni uzunca bir süre çeşitli danışmanlıklar alarak geliştirmiş. İngiltere'de oyun arayan oyuncu Deniz Ekinci ve yine oyunculuk kökenli olup ilk yönetmenlik deneyimini Gözbağcı ile gerçekleştiren Melih Salgır ile yolları kesişmiş. Daha önce birçok oyuncu ve yönetmene giden metin kabul görmemiş. Sonunda uyumu yakalayan ekip, kendi üretim süreçlerine başlamışlar. Eren Uğurhan'ın da ilk ışık tasarım projelerinden biri olmuş bu oyun. Ekip oyunlarını zaten "birçok şeyin ilki" olarak tanımlıyor.
Kübra sahnede son derece samimi bir şekilde hikâyesini anlatırken seyirciyi de hikâyesine dahil ediyor. Deniz Ekinci, "Sahnede yalnız olmaktan korkuyordum, tek kişilik oyun bana göre değil diyordum fakat sahneye tek başıma çıktığımda anladım ki yalnız değilmişim, seyirci de benimleymiş," sözleriyle oyunun interaktif yapısını ve bunun önemini vurguladı. Değişen seyirciyle birlikte her oyunun farklı yönlere evrildiğini belirten ekip, bu dinamizmi ve özellikle temsil esnasında gerçekleşen hataların yarattığı doğaçlama anlarını sevdiklerini dile getirdiler.
Mete'nin hikâyesi, zot kavramlar, reji seçimleri gibi birçok konuyu, ilgili seyirciler ve seyircisini önemseyen bir ekip olan Animus Tiyatro ile konuşma fırsatı yakaladık. Ankara seyircisine ilgileri için çok teşekkür ederiz. Ayrıca bizi bu sezon birçok kez özenle ağırlayan Çankaya Sahne ekibine de sonsuz teşekkürler.



