17 Mayıs 2024 Cuma akşamı Fuaye Ankara seyirci topluluğu olarak Yakîn Tiyatro'daydık ve Jules Verne'nin aynı isimli öyküsünden Emre Şamdan tarafından uyarlanıp yönetilen "Zacharius Usta" oyununu izledik. Oyun sonrasında uzunca bir sohbet gerçekleştirdik.
"Sonsuza kadar yaşama fırsatı olsa insan ne yapar? İnsan tanımı olmayan bir takım değerlerden, bir takım olasılıklardan yapma bir et yığınından mı ibarettir?
Yeryüzünde her şey bir başlangıç ve bir bitişe tabi olmak ile kusurludur. İnsan ömür ile sınırlıdır, bu sonluluğundan sonsuz bir şey çıkartamaz. Bir yandan kendine verilen ömür süresi kadar dünya çiftliğinde at koştururken, diğer yandan kibrinin telkinlerine boyun eğer: bu çiftliğin yalnızca onun biricikliği için inşa edildiğine ve hiçbir zaman ölmeyeceğine ikna olur. Ölüm onun için değil, hep başkaları için gelir. Zacharius Usta bu talihi, Tanrıya alternatif yeni bir zaman-mekan inşa ederek alt etmeye çalışır; o, artık unutulmuş ve bu dünyaya dar gelen zamanı harekete geçirecek, çarkı döndürecektir. Zamanın Efendisi olacak ve sonsuza kadar yaşayacaktır."
Daha önce de "Çürüme." isimli oyunlarıyla fuaye etkinliği gerçekleştirdiğimiz Yakîn Tiyatro ekibini kısaca bir kez daha tanıyarak metin üzerine soru-cevaplar yapmaya başladık. Jules Verne'in 1854 tarihli kısa öyküsünü sahneye uyarlayan Emre Şamdan'ın metinle ilişkisi çocukluk yıllarına dayanıyormuş. Oyunu "zihnimin kirli ürünü" olarak tanımladı bize Emre. Metini direkt uyarlamak yerine kendinden çok fazla şey kattığını gördük ve genel olarak karamsarlık üzerine konuştuk. Ayrıca oyunun kurgusu üzerine de çokça düştüklerini, zaman atlamalarını çalışırken farklı biçimlerde provalar aldıklarını öğrendik.
Yakîn Tiyatro'nun belirgin düsturlarından biri olan "hareketten anlam çıkarma" yönteminin bu oyunda da uygulandığını Zacharius Usta rolündeki Hamza Karaaslan başta olmak üzere tüm oyunculardan dinledik. Hareket ve eser üzerine konuşmalarla başlayan çalışmalar zamanla castın, kurgunun, dekorun oturmasıyla birlikte devam ediyormuş. Mertcan Ercan'ın özgün müzikleriyle birlikte hem daha dinamik hem de daha içselleştirilmiş bir oyun izleyebildiğimizi söylemeliyiz.
Dekor seçiminden oyunun ritmine, karakter geçişlerinden metinin altyapısına kadar birçok tebrik ve eleştiriyle Yakîn Tiyatro'daki sohbetimizi tamamladık. Emre ŞAMDAN, Elif Özge DEMİR, Fatih KAPLAN, Funda KOCALOĞ, Hamza KARAASLAN, Yiğit Can YÜKSEL ve Zehra Helin TEKİN başta olmak üzere tüm Yakîn Tiyatro ekibine emekleri ve sohbetleri için teşekkürler.
Comments