Yılın ilk buluşmasını geçtiğimiz pazar günü gerçekleştirdik. Ankara'nın seyirci topluluğu Fuaye Ankara olarak, yüz yüze etkinlikleri önemsiyor ve bu yıl her ayın 1. ve 3. pazar günlerinde buluşmaya devam edeceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi, tiyatroya gitmek kadar tiyatro üzerine konuşmayı da seviyoruz. Bu buluşmamızda da bol bol tiyatro konuştuk.
Sohbetimize, geçtiğimiz haftalarda neler izlediğimizi ve hangi oyunları beğendiğimizi değerlendirerek başladık. Bi' Aralık Festival ve Mesafe Sahne'nin açılışı ile birlikte çeşitli turne oyunlarını izleme fırsatı yakaladık. Ayrıca, Kent Fest ve Ankara Tiyatro Festivali de henüz sona erdi. Sezonun ilk yarısını festival yoğunluğuyla geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Pek çok oyundan bahsettik; ancak üzerine özellikle tartıştığımız yapımlar arasında Yıldız, Bro, Eylül, Abdullah Konuş, Big Data, Dansöz, 9/8'lik Kıyamet, Oğul ve Estragon Şapkasını... oyunları yer aldı.
Tiyatrocuların oyun metni arayışlarında karşılaştıkları zorlukları da gündeme getirdik. Özellikle geçmişten günümüze telif sorunu yaşayan ekiplerin sayısının oldukça fazla olduğunu ve Türkiye’deki oyun metni telifi konusundaki problemlerin kökenlerini tartıştık. Aynı zamanda, çeviri sürecinin zorluklarına dair yeni bilgiler edindik.
Bu sezon İstanbul’dan Ankara’ya çok sayıda turne oyunu geldi. Bu bağlamda, şu soruyu sorduk: Ankara seyircisi İstanbul oyunlarına ilgi gösteriyor mu? Elbette ki, dev salonlarda oynayan ünlü oyunlar kapalı gişe sahneleniyor. Ancak kaliteli işler çıkaran, daha az bilinen oyunlar seyirci bulmakta zorlanıyor. Özellikle pandemi sonrası Ankara seyircisinin değişim göstermesi, yeterince oyun araştırmaması, ünlü oyunları tercih etmesi ve DT’nin (Devlet Tiyatroları) etkisiyle giderek daha muhafazakâr bir yapıya bürünmesi konusunu üzülerek değerlendirdik.
Benzer bir noktadan hareketle, İstanbul oyunlarında görülen “stand-up’laşma” eğilimini de ele aldık. Tiyatro mu, stand-up mı sorusuna verdiğimiz cevap, bu çizgilerin giderek inceldiği yönündeydi. Şov yönü ağır basan, ancak dramatik yapısı sağlam kurulan oyunların seyircide bıraktığı izlerin de derin olabileceğini düşündük.
Son olarak, zor oyun mu, kolay oyun mu tercihlerimizi paylaştık. Sahnede izlediğimiz eserleri ne kadar çözmeye çalışmalıyız? Her oyun zorlu bir bulmaca mı olmalı? Yoksa, kimler “On Adımda Unutmak” gibi zorlu yapımları tercih ediyor? Bu sorular üzerine de keyifli bir tartışma ile buluşmamızı sonlandırdık.
Bizim için oldukça keyifli bir buluşma oldu. Beğeni ve eleştirilerimizi paylaşarak tiyatroya dair bilmediklerimizi birbirimizden öğrendik. Bir sonraki buluşmamız, 19 Ocak’ta gerçekleşecek. Detayları yakında duyuracağız. Eminiz ki o buluşmamız da gayet keyifli olacak. Siz de bize katılmak isterseniz duyurularımızı takip edebilirsiniz. Buluşmalarımız herkese açıktır.
Peki katılımcı notlarında neler var?
“Bana çok iyi gelen, hem bilgilendiğim hem eğlendiğim bir buluşma oldu. Herkesin gittiği oyunla ilgili deneyimlerini dinlemek ve farklı bakış açılarını aynı anda tartışmak çok değerliydi. İzlemek için Bir Evlilik Müzikali, Yıldız, Eylül, Hardlove, Bro!, Şimdi ve On Adımda Unutmak oyunlarını not aldım.”
“Tiyatro konuşmayı sevdiğim için buluşma çok güzeldi. İzlediğim oyunları tartışmak keyifliydi, izlemediğim oyunları dinlemek ise içimde merak uyandırdı. Keşke daha fazla oyun izleyebilsek. Ancak maddi durumlar nedeniyle bazen istediğimiz gibi olmuyor.”
“Buluşma çok güzeldi, bayıldım! Daha önce izlediğim oyunları değerlendirmek hoşuma gidiyor ve sizinle bu çok daha keyifli oldu. Önerilen oyunları not aldım. İlk hedefim Güzel Son, sonrasında Eylül, Öteki ve Şimdi.”
“Verimli bir buluşma oldu. Tiyatro adına çok şeyin konuşulduğu, yeni açılan ve açılacak sahnelerin değerlendirildiği, Aralık festivalinin oyunlarının analiz edildiği keyifli bir buluşmaydı.”
“Bugünkü buluşma benim için çok keyifli ve anlamlıydı. Yeni tanıştığım kişilerle tiyatro üzerine sohbet etmek, izlemediğim oyunlara dair farklı yorumlar duymak ve daha önce izlediğim ancak tam anlamlandıramadığım oyunlar hakkında yeni perspektifler kazanmak büyük bir zenginlikti. Bir tiyatro ekibinin oyun çıkarma sürecindeki zorluklarını dinlemek, tiyatroya bambaşka bir açıdan bakmamı sağladı. Bu sürecin ne kadar emek, sabır ve yaratıcılık gerektirdiğine bir kez daha şahit oldum. Özellikle telif hakları üzerine yapılan sohbet, bu alandaki sıkıntıları daha iyi anlamamı sağladı. Tiyatro sahnedeki bir oyundan çok daha fazlası. Her detayında bir emek, bir hikaye ve bir mücadele yatıyor. Bugün bu emekleri biraz daha yakından hissetmek benim için çok kıymetliydi.”
“Bu sezon için kalabalıklaşan bir fuaye söyleşisine dönüşmesi sevindiriciydi. İzlediğimiz oyunlar hakkında göremediğimiz veya fark edemediğimiz detayları, farklı görüşlerden dinlemek ufuk açıcı oldu. Şimdi oyununun meydan oyunu olarak paylaşılan içeriği dikkatimi çekti. Fırsat bulursam İstanbul’da ya da Ankara’ya geldiğinde izlemek istiyorum. Ayrıca, Kült Sahne’nin tiyatro için yeni bir salon açması ve iyi iş yapan ekiplere tahsis etmesi çok sevindirici bir gelişmeydi. Devamının artmasını dilerim.”
“Fuaye ekibi olarak buluşmada oyunları, sahnelenme sürelerini, Ankara’daki sahnelerin geçmiş ve güncel durumlarını ve ilerleyen süreçte izleyeceğimiz oyunları konuştuk. İnsanların izlediği tiyatro oyunlarının üzerlerinde bıraktığı etkileri dinlerken adeta Ankara’daki tüm oyunların fragmanını izlemiş gibi oldum. Fragmanlar, izleyicinin hevesini kaçırmaktan ziyade merak uyandırıcı bir şekilde anlatıldı. Merak ettiğim ve gitmeyi düşündüğüm oyunlar arasında Gazze’nin En Güzel Pastanesi, Yıldız, Eylül ve Dansöz var. İstanbul’da oynanan oyunlar hakkında da konuşma gerçekleştirdik. Özellikle Şimdi oyununun Ankara’ya gelmesi gerektiği konusunda hemfikirdik. Bunun dışında birbirimizin yüzlerini özlemiş olmak ayrı bir güzellikti. Tiyatro; yazarı kalemiyle, oyuncuları seyircileriyle, seyirciyi merakıyla buluşturduğu gibi, fuaye ekibi de seyircinin merakını cevaplarla buluşturuyor. Nice keyifli toplantılara!”
“Öncelikle, dijital ortamda diyalog içinde olduğumuz kişilerle yüz yüze bir araya gelmek, çok daha samimi bir paylaşım ortamı sundu. Bu durum, planlanmış konuların dışında yeni konuların doğmasına da olanak tanıdı. İzlemediğim oyunlara dair fikir alma ve izlediğim oyunlara dair farklı yorumları dinleme fırsatı buldum. Bu açıdan bir seyirci olarak, zihin açıcı ve keyifli bir sohbetin içinde yer almak benim için çok değerliydi.”
Bir sonraki buluşmamız 19 Ocak'ta, görüşmek üzere!