Tiyatro ve İşletme başlığı altında gerçekleştirdiğimiz buluşmamız, geçtiğimiz pazar günü Hypatia Kütüphane Cafe’de yapıldı. Ankara’daki sahnelerin kullanım durumlarından ekiplerin bilet satış politikalarına, seyirci davranışlarından sahnelerin reklam ve pazarlama yöntemlerine kadar pek çok konuyu hep birlikte tartışma fırsatı bulduk.

Buluşmamızın açılışında, tiyatroların veriyle olan ilişkisini ele aldık. Sahne ve ekiplerin çalışmalarına dair verileri ne ölçüde tuttuklarını ve eğer tutuyorlarsa bu veriler üzerinde ne kadar çalıştıklarını konuştuk. Tiyatroların genellikle sezonluk çalışmalar yürütmesi ve ülke gündemindeki dalgalanmalara bağlı olarak sıkça değişen koşullara maruz kalmaları, veri tutmanın önemini daha da artırıyor. Ancak verilerin sağlıklı bir şekilde kaydedilmediği durumlarda, ekiplerin uzun vadeli ve etkili politikalar geliştirmesi zorlaşıyor. Bu nedenle hem bireysel hem de kent düzeyinde veri takibinin önemi üzerine kapsamlı bir konuşma gerçekleştirdik.
Notlarımıza baktığımızda, sohbetimizin önemli bir bölümünü tiyatro biletlerine ayırdığımızı söyleyebiliriz. Biletli satış yapan hava yolları gibi sektörlerde uygulanan dinamik fiyatlandırma yöntemlerinin tiyatro alanında nasıl bir etkisi olabileceğini tartıştık. Dinamik fiyatlandırmanın yanı sıra, numarasız bilet satışı ve check-in gibi uygulamaların tiyatrolarda hayata geçirilmesinin olası sonuçlarını değerlendirdik. Bu süreçlerin hem ekipler hem de seyirciler açısından sağlayabileceği faydaları masaya yatırdık.
Her buluşmamızda olduğu gibi, 19 Ocak buluşmamızda da bilet fiyatları üzerine konuştuk. Biletlerin pahalı olmamasına rağmen, İstanbul’dan gelen ve sıkça izlenme fırsatı bulunmayan "farklı" oyunların Ankara seyircisi tarafından neden tercih edilmediği, buluşmamızın ana konularından biriydi. Ayrıca uzun süredir gündemimizde olan "kalıplaşmış Ankara seyircisi" tanımını yeniden ele alarak bu konu üzerine fikir alışverişinde bulunduk.
Buluşmamızın son bölümünde ise seyircilerin eleştiri kültürü üzerinde durduk. Yorum ve puanlama platformlarının genellikle çoğunluğun beğenisini yansıttığı, ancak ne kadar sağlıklı geri bildirim sağladığı üzerine tartışmalar yaptık. Yapıcı yorumlara ve doğru eleştirilere ulaşmanın hem seyirciler hem de tiyatro üreticileri açısından hâlâ bir soru işareti olarak kaldığını ifade ettik.
Yaklaşık bir buçuk saat süren buluşmamız, hem seyircilerden hem de ekiplerden katılımcıların yer almasıyla çok daha verimli geçti. Her ayın 1. ve 3. pazar günü düzenlediğimiz buluşmalar, seyirci ve ekiplerden herkese açıktır. Bir sonraki buluşmamızda görüşmek üzere!
Katılımcı Notları:
"Bu buluşmada tiyatro ve işletme başlığı üzerinde konuşuyor olmak sahnenin arkasına dair bilgi edinmeme yardımcı oldu. Bir oyun çıkarmak sadece oyunculuktan, metinden, rejiden ibaret değil; aynı zamanda bir işletmenin parçası. Günümüz ekonomisinde umarım bütün tiyatrolar ayakta kalabilir ve inandıkları işlerin peşinden gidebilirler."
"Bu haftaki muhabbet oldukça hızlı bitti benim için. Çok aşina olmadığım bir konuyu konuşmuş olmak farklı bir deneyimdi. Biletleme, bilet satışında yaşanan aksaklıklar, Ankara seyircisinin tavrı gibi konular çok ilgi çekiciydi. Farklı alanlardan gelerek fikir veren herkesin varlığı çok kıymetliydi. Artık giderek bir arkadaş çevresine dönüşen topluluğumuzda arkadaşlarımı görmek de beni ayrıca mutlu ediyor. İki haftada bir buluşup tiyatro konuşmak çok değerli. İzleme listem giderek kabarıyor ve bu beni keyiflendiriyor. Buna katkı sağladığı için Fuaye Ankara ekibine çok teşekkür ederim."